Histerik Yaratıcı Masallar

Küçük yaştan beri bilim kurgu ve fantastik eserlerin aşığıyım. İlkokul çağındayken “Beyaz Show” sonrasında yayınlanan, en sevdiğim filmi izlemek için gecenin bilmem kaçına kadar beklerdim Elm Sokağında Kabusu‘nu.

Beni etkileyen asosyal bi çocukluk geçirmemse eğer yargı şeklim normalin dışında olmuştu. Kahraman ve Düşman üzerine işlenen hikayeler de ‘düşman’ taraftarıydım. Bu beni “kötü” mü yapardı? Eğer ortada iyi ve kötü varsa bile hiç sanmıyorum.

Kahraman, yetenekli ve normal insan kapasitesi dışında biriydi ama amacı hiç bir zaman Dünya’yı kurtarmak olmadı. Bırakmadılar hayatını yaşasın! Mahalle baskısı, elalem ne der korkusu ve uçurumun kenarına kadar itilmiş histerik kişilik bozukluğu sahibi şahıs. Eee birde sonunu hazırlayan alkışlarla seratonin ve endorfin. Endorfin, mutluluk hormonu olarak bilinen ve vücut ağrılarını kesip enerji veren hormondur ve Hero (Kahraman) kelimesinin etimolojisine baktığında Heroine yani Eroin’den geliyor.

Düşman ise kötü istenmeyen figür.

Yapması gereken şeyleri yapmayan insan, eşit ve adil olmayan sistem içerisinde düşmanı yaratıyor ve suçlu ilan ediyor. Dahası bu insanlar düşmanı yok etmek için yine yapması gerekeni yapmayıp işi Kahraman yaratarak “herşey”den sıyrılıyor.

Sinemadan en sevdiğim örneklerden olan Megamind ve Joker filmlerini izlerseniz demek istediğimi anlarsınız ve eğer iyi bir çocuk olursanız bu insanları etrafınızda da görebilirsiniz…

Yorumla